Tarihçe
Haymana, ilk çağlardan beri insanlığın tercih ettiği önemli bir yerleşim alanıdır. Hitit, Frigya, Lidya, Med, Galat, Roma-Bizans uygarlıkları, Haymana topraklarını kendilerine yaşam alanı olarak tercih etmişler, şehirler kurmuşlar, hatta uygarlıklarının başkenti yapmışlardır. İlçedeki tarihi kalıntılar, geçmiş dönem uygarlıkların bu izlerini günümüze taşımıştır.
Görkemli Bir Hitit Kült Alanı
M.Ö. 2000 yılı başlarında Kafkaslar üzerinden Anadolu'ya giren ve büyük bir imparatorluk kurarak 800 sene Anadolu'da yaşayan bir kavimdir. Dereköy yakınlarındaki Gavurkalesi, Hititlerin yöredeki en önemli kanıtıdır. Gavurkalesi kazılarından elde edilen bulgular, Haymana ve çevresinin üç kavmin birleştiği bir yöre olduğunu göstermektedir.
M.Ö. 1200'de Anadolu'ya yapılan kavimler göçüyle yıkılan Hititler'den sonra Haymana çevresinde medeniyet kuran kavim, Gordion’u kendilerine başkent yapan Frigler olmuştur. Gavurkalesi kazılarındaki ikinci kültür bölümünde, Frigler’in yörede yaşadığı tespit edilmiştir.
Kral Yolunun Geçtiği Topraklar…
Ramsay, "Anadolu'nun Tarihi Coğrafyası" adlı eserinde, Kral Yolu'yla ilgili Heredot Tarihi'nde bazı bilgilerin mevcudiyetinden bahsetmekte, bu yolun güzergâhını şöyle tespit etmektedir: "Beynam köyünden, Çıkınağa uzanan, oradan Çeltikli, Şerefli Gökgöz, Karasüleymanlı üçgeninde kurulduğu sanılan tarihi Modonof şehrinden çıkıp, Dereköy'deki Gavurkalesi ile Oyaca'daki yeraltı kalesi arasından geçerek, kaplıca suyunun menbaından Kadıköy'e, oradan Sivrihisar'ın Germe (Yörme)'de Sıro-Cappadocia'ya ulaşır." Yaklaşık olarak iki yüzyıl süren bu işleyiş süresince Kral Yolu üzerinde bulunan Haymana’nın, önemli bir konaklama yeri ve ticaret merkezi durumuna geldiği düşünülmektedir.
Ortaçağ’da Haymana
Haymana, Ortaçağ'da Bizanslılar için önemli bir yerleşim merkezidir. Bizanslılar, Haymana yöresini şifa müessesi olarak kullanmışlar, Hititler'in yaptırdığı kaplıcaları onarmışlardır.
1935 yılı sonbaharında Yenice Nahiyesi civarında araştırmalar yapan Prof. Dr. Frans Miltner, Bizanslılar'a ait birçok mezar taşlarına rastladı. Araştırmaları sırasında kitabeler üzerindeki yazıları okumaya çalışan Miltner, Ortaçağ Haymana’sındaki Bizanslılar hakkında değerli bilgiler elde etti. Sinanlı, Çekirge, Çeltikli, Balçıkhisar, Culuk köylerinde bulunan mezar taşlarının üzerindeki yazılardan Prof. Miltner şu görüşe varmıştır; “Tarihi Heliopolis harabelerini Yenice (Sındıran) civarında aramak lazımdır“. O dönem izleri taşıyan mezar taşlarının bir kısmı bugün Haymana Kaymakamlığı ve Haymana Belediyesi önünde sergilenmektedir.
Selçuklular Haymana topraklarını yaşam alanı olarak seçtiklerine dair o dönemden günümüze ulaşan en önemli yapı, Altıpınar köyündeki Kutluhan Camii'dir. Caminin yapılış tarihi, Ankara Vilayet Salnameleri'ndeki bilgilere göre H.608/M.1211’dir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun Temellerinin Atıldığı Yer…
Osmanlı Kayı Aşireti, ilk kez Ankara civarına yerleşmiş, ilk yurtları da yakın zamana kadar Haymana sınırlarında olan, şu an Konya Kulu’ya bağlı Karacadağ eteklerindeki Altılar köyü olmuştur. Ertuğrul Bey‘in önderliğindeki aşiret, bir süre Karacadağ eteklerinde konaklamış, rivayete göre aşiret üzerinde etkili, aynı zamanda çokça da sevilen bir kadın olan Ertuğrul Bey’in annesi, Osman Bey'in babaannesi "Hayme Ana" burada vefat eder ve Haymana topraklarında defnedilir. Haymana adının da buradan geldiği söylenmektedir.
Diğer rivayete göre ise Ankara Savaşı sonrasında Timur’un ordusu, Haymana Ovasında ilerler ve karargâhını bugünkü Timürözü (şimdiki Haymana’nın Demirözü köyü) yaylasına kurar. Timur’un çok sevdiği ve yanından ayırmadığı kızı Mana, bilinmeyen bir nedenle burada kendisini öldürür. Buna üzülen Timur, acı acı bağırarak, “Hey Mana neredesin?” diye seslenir. Bu söylenceye göre Haymana adı, Timur’un bu acılı seslenişleri sırasında kullandığı sözcüklerden kaynaklanır.
Bir başka iddia ise Ankara Savaşı’nın Haymana’nın Culuk Mahallesinde gerçekleştiği yönündedir. Yakın bir zamanda yapılan araştırmalar ve arazi çalışmaları neticesinde bu iddia ortaya koyulmuştur. Timur'un yanından ayırmadığı tarihçisi Nizamüddin Şami, Ankara Savaşı'nın geçtiği yerden bahsederken “Timur Culuğ arazisine kondu” ifadesi ve topoğrafik verilerinde Haymana’yı işaret etmesi iddiaları güçlendirmiştir.
- ve 16. yüzyıllarda Ankara Sancağı içinde Haymana normal kaza-nahiye kapsamında değildir. Bu dönemde Haymana, daha çok konar-göçer aşiretlerin iskân alanıdır. 18. yüzyıl sonları ile 19. yüzyıl başlarında Büyük ve Küçük Haymana (Haymanateyn)‘da konargöçer olan Kürt ve Türkmen birçok aşiret, buralardaki eski yerleşimcilerin çoğu yıkılmış, harap olmuş köylerinin üzerine yeni köyler kurarak iskân ettirilmişlerdir. 1800’ün sonlarında Kırım, Romanya ve Yugoslavya (Sırbistan)‘dan göç eden Tatar, Çerkez ve Boşnak muhacirler de Haymana’da iskân ettirilmiştir. En son, 1951‘de Bulgaristan’dan göç eden Türkler, birer ikişer aile olarak köylere dağıtılmış, ayrıca Devecipınar adıyla bir köy kurulmuştur.
- yüzyıl başlarında Haymanateyn, o yıllarda bugünkü Haymana, Polatlı, Gölbaşı, Kulu, Cihanbeyli ve Bala’nın büyük kesimini içine alan geniş bir coğrafyanın adıdır. Bu geniş arazide bir yönetim merkezi kurulması gereği hasıl olunca, kaza merkezi olarak şimdiki Polatlı sınırlarına dahil Sivri köyünün olduğu yer seçilmiştir. Sivri’deki Hükümet binası, 1862 yılında Erif (Sarıdeğirmen) köyüne, 1868 yılında Culuk köyüne, buradan da 1874 yılında Kadıköy (Yeşilyurt)’e nakledilmiştir.
İlçeye gelen zamanın Ankara Valisi, kazanın ileri gelenleri ile yaptığı görüşmeler sonucunda, o zaman Yabanhamamı olarak bilinen ve çevredeki halkın şifalı suyundan istifade etmek için çadır kurup yazı geçirdikleri şu anki ilçe merkezinin bulunduğu yerin kaza merkezi için en uygun yer olduğuna karar vererek 1880 yılında idare merkezini buraya taşınmıştır. Haymana’da 1885 yılında belediye teşkilatı kurulmuştur.
Son Kale…
Haymana, hedefi TBMM’nin merkezi Ankara’ya ulaşmak olan Yunan ordusunun ilerleyişinin kırıldığı, durdurulduğu ve hezimete uğratıldığı son nokta, son kaledir.
23 Ağustos-13 Eylül 1921 tarihleri arasında 22 gün 22 gece süren ve İstiklal Savaşının dönüm noktasını teşkil eden Sakarya Meydan Muharebesinin geçtiği toprakların büyük bir bölümü o yıllarda Haymana sınırları içindedir. 22 günlük bu mücadelede Haymana’da gerçekleşen muharebeler;
23-24 Ağustos Mangaldağı Muharebeleri,
25-27 Ağustos Gedikli Muharebeleri,
26-27 Ağustos Türbetepe ve Köseaptallı Muharebeleri,
27-30 Ağustos Harhor Muharebeleri,
27 Ağustos-2 Eylül Güzelcekale Muharebeleri,
30 Ağustos-3 Eylül Çaldağı Muharebeleri
Bu muharebeler esnasında Haymana’da binlerce şehit verilerek Yunan Ordusunun ilerleyişi durdurulmuştur. Böylece Türkiye Cumhuriyeti’nin temelleri Haymana’da atılmıştır.