Haymana Belediyesi

Gezi Rotaları

Geri

Gezi Rotaları

Birinci Gün:
Tarih, Millî Mücadele, Doğa

Haymana’nın bir günde hem millî ve manevi değerlerinin, hem de birçok tarihi ve doğal güzelliklerinin aynı anda görülebileceği gezi rotasıdır.

Gezi rotamızın ilk durağı, ilçe merkezinden çıktıktan 10 dakika sonra varacağımız, Karahoca mahallesindeki, kalem işi süslemeleriyle görenleri kendisine hayran bırakan Hüseyin bin Mehmed (Karahoca Eski) Camisini gezip fotoğrafladıktan sonra, 15 dakikalık mesafedeki Culuk Mahallesine varıyoruz. Bu mahallemizin meydanındaki Osmanlı dönemi cami, tarihi çeşme ve çamaşırhane ile köy evleri görülmeye değer. Culuk kırathanesinde çay molası verip köylülerle sohbet ettikten sonra Çalış Mahallesi’ne doğru yol alıyoruz. Çalış’a varışımız 10 dakikayı bulur. Burada Sakarya Meydan Muharebesi sırasında Mustafa Kemal Paşa’nın bir süre konakladığı, Atatürk Evi olarak restore edilen konağı ziyaret ediyoruz. Çalış’tan çıkıp Sığırcık Çiftliği üzeri Güzelcekale Mahallesi’ne doğru yol alıyoruz. Yolun solunda (Çalış-Sındıran-Güzelcekale-Durupınar arasında) Sakarya Meydan Muharebesinin Güzelcekale Muharebeleri adıyla anılan safhasında, binlerce şehit verilerek savunulmuş Ulu Dağ’ı görüyoruz. Sındıran-Güzelcekale yolu üzerinde Ulu Dağ’ını arkasına alacak şekilde planlanan Son Kale Anıtını (proje aşamasında) ziyaret edip fotoğraf çekiyor, şehitler için dua ediyoruz. Dilersek Güzelcekale merkezine de uğrayıp buradan Güzelce Kale’yi ve kaya mezarlarını görebiliriz. Güzelcekale’ye gittiğimiz yoldan Sındıran’a geri dönüyoruz. Sındıran Mahalle merkezine varmadan, sol tarafımızda kalan, mahallenin sırtını dayadığı dağın yamaçlarına yapılmış kaya mezarlarına, 2 km’lik toprak yoldan ulaşıyoruz.

Gezimiz, nisan-mayıs aylarında ise sadece Sındıran’da yetişen endemik Haymana Zarif Akyıldızı Çiçeği’ni kaya mezarları etrafında görüp, eşsiz manzarası eşliğinde fotoğraf çekiyoruz. Aynı yoldan dönüp Sındıran’ın içine vardığımızda uzaktan da görülebilen Ammuriye Kalesi’ni ve kale içindeki su sarnıcını yakından görmek isteyenler, kayalıklara tırmanmak zorunda. Köy meydanındaki Ahmet Turgut Parkı ve Meydanı ile mahalle içindeki duvar süslemeleri önünde hatıra fotoğraf çekildikten sonra dizili kırathanelerde köylülerle çay eşliğinde hoş bir sohbet ediyoruz. Bu arada yemek molası vermek isteyenler için meydanda pastane ve lokantalar mevcut.

Altıpınar’a giderken Sındıran’ın çıkışında, sağ tarafta yaklaşık 1 km toprak yoldan gidilerek diğer su sarnıcını ve şanslı bir dönemde geziyi planlamışsak Haymana Zarif Akyıldızı Çiçeğini tekrar görebiliriz. Sındıran’dan çıktıktan 15 dakika sonra Altıpınar-Kutluhan Mahalleleri arasında bulunan Selçuklu döneminde inşa edilen Hüsameddin Ankaravi Camisi’ne varıyoruz. Camiyi ziyaret edip dileyenler burada namazını eda ettikten sonra, avlusundaki Hacı Bayram-ı Veli’nin haleflerinden Hüsameddin Ankaravi’nin türbesinde dua ediyoruz. Gezi programı içinde piknik yapmak isteyenler için, cami ve türbe etrafındaki Hıdırellez Mesire Alanı bu iş için uygundur.

Camiye geldiğimiz yoldan geri dönüp Bumsuz mahallesi üzeri Sinanlı’ya, oradan Kerpiç’e doğru rotamızı çizerek son noktamıza yol alıyoruz. Sinanlı-Kerpiç yolunun 2. km’sinde sağa dönerek toprak yoldan 400 metre yol aldıktan sonra bölgedeki en güzel doğal göllerden Azizo Gölü’ne varıyoruz. Burada kuşların göç dönemine denk gelmişsek, flamingoları ve birçok kuş çeşidini görüp kartpostallık şahane görüntüler yakalayıp fotoğraflayabilir, ayrıca göl etrafında doğa yürüyüşü yapabiliriz.

İkinci Gün:
Tarih, Doğa, Termal

Gezimize ilçe merkezindeki, günümüzde İlçe Millî Eğitim Müdürlüğü hizmet binası olarak kullanılan Taş Bina’dan başlıyoruz.

Buradan yürüyerek Merkez Camisi’ne ve oradan da Papazın Evi’ne geçiyor, Ömer Özkan Meydanı ve Parkı’nın içinde bulunan cafede, eğer mevsiminde isek Haymana’ya özgü koruk suyunun lezzetini tadıp parkın altındaki “HAYMANA” harfleri önünde hatıra fotoğrafı çekiyor, şifalı suyu bulduğuna inanılan Cimcime Sultan’ın türbesinde hikâyesini okuyup dua edip, yeniden inşa edilmiş kaplıcayı gezdikten sonra (dileyenler kaplıcaya gezi dönüşünde girebilecek) meydanda bizleri bekleyen araçlarımıza binip gezi rotamızdaki diğer noktaya doğru hareket ediyoruz.

Bir sonraki güzergâhımız Gavur Kalesi’ne 20 dakika sonra varılmaktadır. Araçlarımız, Ankara istikametine doğru yol alıyor, Haymana-Ankara yolunun 14. km sinde Dereköy Mahallesi’ne yönelmek için sola dönüyoruz. Mahalle içinden sağa Karaömerli’ye doğru giden yoldan devam edip bu yolun 2. km’sinden sağ tarafımızdaki toprak yola sapıyoruz. 1,5 km toprak yoldan gittikten sonra karşımızda duran 4000 yıllık Gavur Kalesi’nin olduğu tepenin arkasında araçlarımızı park ediyoruz. Buradan da yaklaşık 200 m. yürüyerek kalenin zirvesine çıkıyor, ön cephesindeki tanrıça ve asker figürlerini görünce hayranlığımızı gizleyemiyoruz. Bu tepe, tarihi derinliği yanında güzel doğası ve tertemiz havası ile ciğerlerimizi de açacağımız bir yer. Kaleden görülen Babayakup deresi ve vadisi, bizlere eşsiz bir manzara sunuyor. Burada bolca fotoğraf çektikten sonra aynı toprak yoldan asfalt yola vardığımızda geldiğimiz yönden Dereköy üzeri Haymana’ya doğru, Çayraz’ı geçtikten sonra sağa dönerek Kadıköy’e doğru yol alıyoruz. Kadıköy’den Haymana-Polatlı yoluna çıkarak Polatlı yönünde 3 km kadar ilerliyor, sağımızda Kadıköylü kadınların kurduğu Yeşilyurtlu Kadınlar Kooperatifi üretim merkezini görünce aracımızı buraya çeviriyoruz. Onlara bir selam vererek, dileyenler üretimi gördükten sonra erişte, reçel, tarhana başta olmak üzere kooperatifin sağlıklı ürünlerden satın alarak kadınların üretimine destek oluyor. Kooperatiften çıkıp ana yoldan Haymana istikametinde de yaklaşık 3 km sonra sağa dönen ağaçlıklı yoldan Başdeğirmen Mesire Alanı’na varıyoruz. Burası yeşillikler içinde yürüyüş yapıp hazırlıklı gelmişsek piknik yapabileceğiniz sakin bir yer. Piknik/ kahvaltımızı yaptıktan sonra 10 dakika sonra mesire alanından ilçe merkezine varıyoruz. Şimdi dileyen Haymana’nın şifalı suyundan faydalanmak üzere Cimcime Sultan Kaplıcası’na girip yorgunluğunu atabilirler.

Üçüncü Gün:
Millî Mücadele  

Millî mücadele rotamızın ilk durağı, Haymana Belediyesi Kültür Merkezindeki “Sakarya Meydan Muharebesi ve Haymana” fotoğraf sergisi…

Bu sergiyi gezerek birçok özgün fotoğraf eşliğinde savaş ve Haymana tarihi ile kültürü hakkında ön bilgiye sahip oluyoruz. Kültür Merkezi’nden çıkıp onun hemen yanında bulunan ve geçmişten günümüze kadar şehit olmuş Haymanalıların isimlerinin yazılı olduğu “15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Meydanı”na uğruyoruz. Çarşıdan yürüyerek 500 m ilerideki Çaldağ Müzesi’ne varıyoruz. Sakarya Meydan Muharebesi’nden geriye kalan top ve mermiler ile birçok eserlerin sergilendiği müzeyi gezip, muharebeye dair bilgilerimizi pekiştiriyoruz. Sonraki durağımız Şehitler Çeşmesi… Çeşmenin üstündeki kitabeyi okuyup parkta soluklandıktan sonra Sakarya Meydan Muharebesi’nde şehit düşmüş iki yüze yakın askerimizin yattığı Binbaşı Hüseyin Avni Alparslan Şehitliği’ne varıyor, tüm şehitlerimiz için fatiha okuyoruz. “Yorulduk, daha uzun bir yolumuz var, biraz mola verelim” dersek buradan araçlarımızla ilçe merkezine varıp, Ömer Özkan Parkı’nda çay, kahve ya da eğer mevsimiyse meşhur Haymana Koruk Suyu’ndan içebilir, çarşıdaki lokantaların birinden Haymana’nın et dönerini tadabiliriz.

Molanın ardından tekrar araçlarımıza binip Haymana-Sındıran yolu üzerinden Yamak sapağına girerek 23 km ilerliyor, Kışla Hastanesi Şehitliği’ne varıyoruz. Şehitliğin hikâyesini kitabesinden okuyup şehitler için dua ettikten sonra 10 km ilerideki Mangal Dağı Şehitliği’ne varıyoruz. 23 Ağustos 1921’de Sakarya Meydan Muharebesi’nin başladığı ilk nokta olan tepedeki şehitliği ve mevzileri gördükten sonra burada da duamızı ediyoruz. Her yıl, Haymana Belediyesi organizasyonunda binlerce kişinin 23 Ağustos tarihi akşamında, ellerinde meşale ve bayraklar, dillerinde dualarla bu şehitliğe, “Şehitlere Saygı Yürüyüşü” gerçekleştirdiğini de öğrenerek bir sonraki yürüyüşte olmak için bu bilgiyi de aklımızın bir köşesine not edip Mustafa Kemal Paşa’nın "Hattı müdafa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır." tarihi emrini verdiği muharebenin geçtiği karşımızdaki Türbe Tepe’ye de hayranlıkla bakarak buradan ayrılıyoruz. Şehitlikten 2 km sonra sola dönüp Mangal Dağı Sosyal Tesisleri’ne varıyoruz. Burada uçsuz bucaksız Haymana Platosu manzarası eşliğinde dinlenebilir, kamelyalarında oturup yanımızda semaverimizle çay getirmişsek, bardaklarımızı doldurup çayımızı yudumlayabilir, mescidinde ibadetimizi yerine getirebiliriz. Bu arada, ileride burada çadır kurup kamp yapmak isteyenler için bu tesisin uygun olduğunu da ifade edelim. Geldiğimiz yoldan 4 km geriden sola dönerek Alacık-Karapınar yol ayrımından 18 km devam ederek Evliyafakı Şehitliği’ne ulaşıyoruz. Evliyafakı Mahallesi’nden Kavak üzeri Demirözü Mahallesi’ne giderken 2. km’de, sağdaki toprak yola dönerek 1 km’lik yoldan gezi rotamızın son durağı olan İkiztepeler Şehitliği’ne varıyoruz. Burada bulunan seyir terasından Haymana Platosu’nu seyrederken canları pahasına bu güzel toprakları bizlere armağan eden atalarımızı saygıyla yad ediyoruz.

Dördüncü Gün:
Doğa ve Tarih  

Haymana’dan kalkan araçlarımızla asfalt yoldan ilçenin güneyindeki Kesikkavak ve Esenköy’ü geçtikten 15 dakika sonra rotanın ilk durağındaki Soğulca Mahallesi’ne ulaşıyoruz.

Mahalleye yaklaşık 500 m kala sola dönüp ilk olarak Soğulca Baraj Göleti’ne varıyoruz. Gölet, manzarası ile görülmeye değer. Gölete ilerideki geniş bir zaman diliminde gelinip etrafında yürüyüş yapabilir, çadırımızı kurarak mangalımızı yakabilir, olta ile balık tutabiliriz. Göletten ayrılıp, Soğulca merkezine vardığımızda Soğulca Camisi’ni ziyaret ederek orada karşılaştığımız mahalle sakinleriyle sohbet edebilir, yetiştirdikleri sebze ve meyvelerden satın alabiliriz

Rotanın ikinci durağındaki Demirözü Mahallesi’ne asfalt yoldan 15 km daha gidildikten sonra varıyoruz. Demirözü’nün içini geçtikten sonra çıkışta araçlarımızı güvenli bir yere park edip sağa ayrılan 3 km’lik toprak yoldan yürüyerek ya da mahalle sakinlerinden yardım isteyip traktörleri ile Taburoğlu Kale’sine çıkıyoruz.

Demirözü vadisine hâkim bir tepede yapılan, tarihteki birçok önemli olaya sahne olmuş kaleyi incelerken bir taraftan da eşsiz manzarayı, Sakarya nehrinin kollarını seyredip değişik açılardan birçok fotoğraf karesi çekiyoruz.

Kaleden yürüyerek 1 km ilerledikten sonra vadinin sağ tarafında bulunan dağın kuzeye bakan yamacında İnega Mağara’sına ulaşıyoruz. Tarih öncesi çağlarda ve Erken Bizans döneminde insanların barınak ve sığınak olarak kullandıkları doğa harikası bu eşsiz mağarada geçmişe doğru bir zaman yolculuğuna çıkıyoruz. (Not: 976 m. uzunluğundaki mağaraya profesyonel mağaracılar dışında girmek şimdilik tehlikelidir.)